Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik taciz, çalışanların itibarını ve onurunu zedelemekte, verimliliğini azaltmakta ve sağlığını kaybetmesine neden olarak çalışma hayatını olumsuz etkilemektedir.

Kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma barışının geliştirilmesi açısından çok önemlidir.(2011/2 Başbakanlık Genelgesi)

TRT’de ikna odalarının kurularak çalışanlara gözdağı verilmesi ve emekli olmalarının istenmesi; sonraki süreçte emekli olmak istemeyenlerin hiç bir rasyonel gerekçe gösterilmeden sözde İhtiyaç Fazlası Personel denilerek başka kurumlara gönderilmesi ve yukarıdaki tanımlarda belirtilen davranışlara maruz kalmaları mobbing parametreleri ile uyumluluk göstermektedir. Bu süreç kanaatimizce tam bir mobbing sürecidir.

1- İhtiyaç fazlası personel hangi objektif kriterlere göre belirlenmiştir. Ortada Objektif kriterler yoksa çalışanlar, neye göre İHTİYAÇ FAZLASI olarak belirlenmiştir. (Anayasa 17. Madde: Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.)Bu bir ayrımcılık değil midir? Her türlü ayrımcılık Anayasamızda yasaklanmıştır.

Ayrımcılık ile mücadele konusunda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur. Bu konuda Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nu göreve davet ediyoruz.

2- TRT’de devam eden bu süreç KHK kapsamında yapılıyor denilerek hukuki gösterilmeye çalışılabilir, peki hakkaniyete uygun mudur? Etik midir? Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nu göreve çağırıyoruz.

3- Kamu Denetçiliği Kurumu; kamu görevleri ve görevlilerini; yaptıkları eylem ve işlemleri ile ilgili denetleyen bir kurumdur. TRT’de yaşanan bu sürece Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kayıtsız kalması düşünülemez. Hak, hukuk, hakkaniyet adına Kamu Denetçiliği Kurumu’nu Göreve çağırıyoruz.

4- Deneyimli, birikimli insan kaynağımız olan beşeri sermayemizi heba etmenin, kamu yararı ve hizmet gereği açısından bakıldığında Ülkemize ne kazandırdığını (kaybettirdiği) kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

5- Ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmeler gereği (AB Sosyal Şartı 26.ncı maddesi Onurlu Çalışma Hakkı, İLO Sözleşmeleri, iş güvenliği, işyeri barışı, sosyal diyalog) yükümlülükleri bulunmaktadır. İmzalanan bu sözleşmeler Anayasamızın 90.ncı Maddesi gereği de kanun hükmündedir.

6 – TRT’de yaşanan bu sürecin; hukukun üstünlüğüne inanan, adil yargılanma hakkını sonuna kadar savunan, tarafsız mahkemelerce, hak, hukuk ve hakkaniyete dayanarak çözüme kavuşacağına ve mahduriyetlerin giderileceğine yürekten inanıyoruz.

7- Kanaatimiz odur ki; bu haksızlık ve mağduriyet giderilmezse, iç hukuk yolları tüketildiğinde AİHM’ne kadar taşınacak ve ülkemiz “Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesi ile tazminata hükmedilebilecek ve kaybeden yine ülkemiz olabilecektir.

TRT yönetimini “Onurlu çalışma hakkının korunması, çalışma barışının sağlanması, sosyal diyaloğun gerçekleştirilmesi adına sağ duyulu davranmaya davet ediyoruz.
Bu vesile ile çalışanına değer veren, deneyimli, birikimli, kalifiye insan gücümüzü doğru kullandığımız, ehliyete ve liyakate önem verilen, işin ehline verildiği mobbingsiz çalışma ortamları diliyoruz.

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, kazanan ülkemiz olsun…

KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR

Mobbing ile Mücadele Derneği

Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikası