HAKARET İNSAN VE İŞ

HAKARET İNSAN VE İŞ

İşyerleri çalışan insanlar için yaşamlarının parçasıdır. Farklı kültürden, farklı inançtan, farklı ırktan olan insanlar bir örgütsel ortamda farklılıkları ile bulunurlar. Çalışanlar  aynı amaçla, seçilen hedefe yönlendirilemediği takdirde çatışmaya dönüşür. Çatışma eş düzey personel arasında olabileceği gibi, üstler ile astlar arasında; aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağı doğru da olabilir. Çatışma süreklilik kazanabilir, süreklilik kazanmış çatışmanın adı mobbingtir. Mobbing üst amirler tarafından başlatıldığı takdirde şiddeti çok fazla olur. Çatışma içeriğinde aşağılama, tehdit, hakaret, suçlama, insan yerine koymama, kontrolsüz öfke, akıl okuyuculuk, küçümseme ve dışlama gibi duygulara yönelik sözlü ya da sözsüz eylemler mevcut ise bu insanı bütünüyle sarsar. İnsan, önce duyguları ile insandır. Duygulara yönelik saldırı, insanın dengesini bozar. Böyle bir durumda insanın morali bozulur, motivasyonu (isteklendirme) düşer, emek verimliliği yok edilmiş olur. Hakarete uğramış bir insan uzun süre kendine gelemez. Bir insanın bedenine zarar geldiğinde tedavisi daha kolay olabilir ancak duygusal travmalarda yaraları sarmak daha zordur. Bir amir, astlarını hedefe odaklarken sözlerine, davranışlarına dikkat etmelidir. İnsan duygularını tanımayan bir insan, kaş yapayım derken göz çıkarabilir. Astlar, amirlerinden her zaman, takdir görmek isterler ve teşekkür beklerler. Astların ideal benliğinde beklentinin yönü her zaman olumludur. Bunun tersi olan, aşağılama, hakaret, dışlama, küçümseme gibi olumsuz davranışlar ile karşılaştığında, ideal benliğinde çelişkiler yaşar. Bu süreçte heyecanı tükenir, enerjisi azalır ve yaşamdan zevk alamamaya başlar. İnsan, çalışma ortamında işiyle bütünleştiğinde yani işe karşı aidiyet duygusuna sahip olduğunda işi zevkle yapar.            Yaptığı iş takdir görmediğinde, işi zevkle yapamaz. Dahası, yaptığı iş küçümsendiğinde kendini hakarete uğramış kabul eder. İnsan hakarete uğradığında, olumlu duyguların yerini olumsuz duygular alırken, olumsuz duygular ise daha da şiddetlenir. Kin, öfke, şiddet ,intikam gibi olumsuz duygular  sevgi ve zevk gibi olumlu duygular yer değiştirir.İnsan yaşamdan zevk alamaz, iş yapma isteği biter. Duyguları incinmiş bir insan kendini işe odaklayamaz. Her an bir hakarete uğrayacağı ve buna karşı koyamayacağı endişesine kapılan insan, dehşet, korku, çaresizlik duygularına kapılır. İş-çalışan-yönetici üçlüsü, güven, saygınlık ve sevgi temelinde bileşke oluşturmadığında başarısızlık mutlak bir sondur. Sürekli hakarete uğrayan veya uğrayacağı endişesine kapılan bir personel, sağlıklı düşünemez, uyku uyuyamaz, dikkat dağınıklığı yaşar.

Hüseyin GÜN

 Mobbingtir